Bir gün rahmetli Atatürk Havalimanı’ndan yakın ama bir o kadar da toplu taşımayla gitmenin eziyet olduğu bir semte gidecektim ve taksi kullanmak istedim. Tabii bende taksiye tam tarife para verecek göz var mı hiç. O anda aklıma bir şey geliyor. Bunu denemeliyim diyorum.
Şimdi havalimanı taksicileri havalimanından kalktığı için gelen katından hareket ediyorlar ve onların yolculardan beklentisi çok büyük. Zaten söylediklerine göre saatlerce bekliyorlarmış sıralarını, şöyle uzak ilçelere müşteri götürsem de kısa yoldan zengin olsam hevesindeler.
Bir de dışarıdan havalimanına müşteri getiren taksiler var tabii. Onların mıntıkası giden katı!! Yani benim hedef noktam. Taksiciler giden katına gelir ama burdan büyük ihtimalle boş dönerler, havalimanına inen kişinin ne işi olur giden katında, hepsi gelen katında çünkü.
Neyse efendim gelen katından giden katına yürüyen merdivenlerle çıkıyorum ve kapıdan dışarı çıkıyorum. Yola doğru yürüyorum. Taksileri görüyorum insan ve bagaj indiriyorlar ve boş boş ayrılıyorlar. Ön tarafta gördüğüm 3 taksi hariç, onlar beni bekliyor herhalde. Ben olmasam kimi bekleyecekler acaba diye de düşünmeden edemiyorum. Gidiyorum taksilerin yanına, normalde en öndeki taksi mantıken daha çok beklemiş olacağı için müşteriden beklentisi büyüktür diye en arkadaki taksiye yanaşıyorum ve ona reddedemeyeceği bir teklif yapıyorum:
- (Normalde 40tl tutacak olan bir mesafe için) Beni 25tl ye -haritada göstererek- şuraya götürür müsün?
- Taksimetre ne derse onu alırız.
- (Taksimetreyi kabul etseydim gelen katından havalimanı lisanslı taksilere binerdim.) İndirim olmaz mı?
- Valla olmaz yani.
- 30tl nasıl?
- Kusura bakma olmaz.
- (İçimden diyorum herhalde tüm taksiciler böyle, hiçbiri kabul etmeyecek teklifimi. Bari 5 lira altına versin de hadi en azından uğraştığıma değsin diyorum) 35 olsun hadi.
- Altı üstü 5 lira için mi bu kadar uğraşıyorsun.
- (Madem altı üstü 5 lira, sen uğraştırma adamı.) …
- Hocam gel götüreyim normal şekilde. Olmaz o dediğin.
- (Tamam kardeş tamam sen kaşındın.) Öndeki taksiye sorayım o da taksimetre diye tutturursa söz sana binecem. (Çok beklersin. Giderim gelen katından binerim daha iyi)
- Tamam ama kabul etmez kimse.
- (Y…mı kabul etmez, açgözlü mal. Hala konuşuyor çomarcık ya) Tamam bi soracam. (Niye korktun ki şimdi)
Öndeki taksiciye yanaşıyorum:
- Şuraya 25tl ye götürür müsün hocam?
- Bi bakayım haritadan neresiymiş orasııı… Olur gel.
Arkama dönüp son bir bakış atıp taksinin kapısını açtım demek isterdim ama yüzünü görmek istemedim tekrar.